Çanakkale Masalcılar Buluşması 2. kez masalın büyülü dünyasına ayak basmak isteyen misafirleri için hazırlanıyor. Bu arada aylık masal söyleşileri de devam ediyor. 30 Mart 2016 tarihinde "Toplumsalın İmkânı Olarak Masallar" başlıklı sunumu yapan ÇOMÜ Sosyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Şeref Uluocak'a Tuğba Gürbüz sordu.
Masal,
ne değildir?
Ele avuca gelir “bir şey” değildir.
En
sevdiğiniz masal başı ya da sonu tekerlemesi nedir?
“Bir varmış bir yokmuş” da ontolojik anlamda mevcut olanın
“ne”liğini sorgulama potansiyeli görüyorum. Bilgi nesnesi ile ”gerçek” arasındaki
kırılganlığa işaret eden, mevcut içindeki bilgimizden hareketle sürdürmekte
olduğumuz dünyanın, olası alternatifleri hakkında konuşmak için nazik bir izin
isteme, unutulmuş olanı ve gelecekte olması muhtemel olanı, ama her ikisini de
“hatırlatma” gayreti gibi geliyor. “Hiçliği”
mümkün kılıp, tarihsel, kültürel, toplumsal, ekonomik bağlama ilişkin olarak
“iyi” olanı yeniden var kılmayı ve icat etme olasılığına kapı açıyor sanırım…
Bir
masal kahramanı olabilseydiniz, kimi tercih ederdiniz?
Simurg (lar)
Masal
dünyasının en yanlış anlaşılmış kahramanı kimdir?
Her insanın bir masalı olduğunu ve “Adem”in de en yanlış
anlaşılmış masal kahramanı olabileceğini düşünüyorum.
Çanakkale
Masalcılar Buluşması’nın teması Hayat Ağacının Sesleri. Buluşmada hayat
ağacının dallarına siz ne asacaksınız?
“Dinlemeyi”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder